İsrail, Türkiye’nin yerleşeceği iddia edilen üssü vurdu! MSB açıklama yayınladı… Suriye’de neler oluyor?

İsrail ordusu, Çarşamba günü (2 Nisan) Suriye’nin Şam, Hama ve Humus kentlerinde bulunan askerî üs ve tesislere yönelik hava saldırıları düzenlediğini duyurdu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre saldırılar, Hama’daki askerî havaalanını neredeyse tamamen yok ederken, onlarca sivil ve askerin de yaralanmasına yol açtı.

Reuters’a konuşan Hama merkezli bir askeri kaynak, hava üssüne yönelik gerçekleştirilen yaklaşık on iki saldırı ile pistler, kule, silah depoları ve hangarların imha edildiğini belirtti.

Kaynak, “İsrail, Hama hava üssünü tamamen yok etti. Bu, ülkenin askerî kapasitesini sistematik şekilde ortadan kaldırmaya yönelik bir bombardımandır” dedi.

Reuters, İsrail’in ayrıca, Humus’taki T-4 (Tiyas) hava üssünü hedef aldığını açıkladı. Bu üssü önemli kılan ise geçen hafta basına yansıyan, ‘Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üsse yerleşme planları yaptığına’ dair iddialar.

Millî Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından 3 Nisan’da, bu iddialara ilişkin yapılan açıklamada,“Suriye’de olan veya olduğu iddia edilen gelişmelerle ilgili resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalar dışındaki gerçekliği olmayan, maksatlı haber ve paylaşımlara itibar edilmemelidir” ifadelerine yer verdi.

SON 10 GÜNDE YAŞANANLAR

2 Nisan’da gerçekleştirilen saldırı, İsrail’in T-4 Hava Üssü‘ne yönelik ilk saldırısı değil. İsrail, geçen iki hafta içinde üsse yönelik bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdi.

İlk saldırı, 21 Mart‘ta yapıldı. İsrail savaş uçakları, Palmira ve Tiyas Hava Üssü‘ndeki askerî noktalara eş zamanlı saldırılar düzenledi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, “üste aktif askerî personel ve ekipman bulunduğu ve operasyonun, potansiyel tehdit oluşturabilecek altyapıyı ortadan kaldırma stratejisinin bir parçası olduğu” ifade edildi.

İsrail, bu açıklamadan dört gün sonra 25 Mart’ta, bu defa ‘hava üstünlüğünü koruma’ iddiasıyla T-4 üssünü yeniden hedef aldı. Saldırının ardından yapılan açıklamada, “Üssün stratejik askerî unsurları içerdiği ve bu tür kapasite inşalarının engellenmesinin İsrail’in güvenliği açısından kritik olduğu” öne sürüldü.

Son ve muhtemelen en kapsamlı saldırı ise 2 Nisan tarihinde gerçekleşti. İsrail savaş uçakları bu kez yalnızca T-4 hava üssünü değil, aynı zamanda Hama’daki askerî havaalanını ve Şam’daki askerî tesisleri hedef aldı.

Bu saldırıların özellikle pistler, yakıt depoları ve radar sistemlerine yönelik olduğu bildirildi.

SALDIRI ÖNCESİ GÖRÜNTÜ

FOTOĞRAF © 2025 PLANET LABS INC.

SALDIRI SONRASI GÖRÜNTÜ

FOTOĞRAF © 2025 PLANET LABS INC.

“TÜRKİYE ÜSSE YERLEŞİYOR” İDDİASI

Middle East Eye (MEE) haber ve analiz portalında 1 Nisan’da çıkan ve ‘konuya yakın kaynaklara’ dayandırılan bir haberde, “Türkiye’nin, Tiyas (T-4) Hava Üssü’nün kontrolünü ele almak için harekete geçtiği ve üsse hava savunma sistemleri konuşlandırmaya hazırlandığı” öne sürülmüştü.

Habere göre, Türkiye ve Şam’daki geçici yönetim arasında yapılan bir mutabakatın parçası olan bu adımla birlikte, Şam yönetimine, ‘hava savunma desteği ve askerî koruma’ sağlanacağı iddia edildi.

MEE’ye konuşan bir kaynak, “T-4’e Hisar tipi bir hava savunma sistemi konuşlandırılacak. Bu sistem üsse hava koruması sağlayacak” dedi.

Kaynak, sistem kurulduktan sonra üssün yeniden inşa edileceğini, genişletileceğini ve gerekli altyapının ekleneceğini söyledi. Ayrıca Ankara’nın üsse gözetleme ve silahlı İHA’lar da dâhil olmak üzere geniş menzilli vuruş kapasitesine sahip araçlar konuşlandırmayı planladığını belirtti.

Haber sitesine konuşan ikinci bir kaynak ise Türkiye’nin konuşlandıracağı hava savunma sistemleri ve İHA’ların, İsrail’i bölgede hava saldırıları düzenlemekten caydırabileceğini dile getirdi.

Hisar Hava Savunma Sistemi

İSRAİL’DEN GELEN TEPKİLER

Pazartesi günü, İsrail merkezli bir güvenlik kaynağı Jerusalem Post gazetesine yaptığı açıklamada, “Suriye’de herhangi bir Türk hava üssü, İsrail’in operasyonel özgürlüğünü baltalar. Bu, karşı çıktığımız potansiyel bir tehdittir” dedi.

İsrailli yetkili, “T-4 üssünü hedef almamızın sebebi açık: Hava operasyonlarımızı engelleyecek hiçbir tehdide izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynak, Ankara’nın, üssü yeniden inşa süreci sırasında hava sahasını güvenceye almak amacıyla T-4 veya Palmira’ya geçici olarak S-400 hava savunma sistemleri konuşlandırmayı değerlendirdiğini de öne sürdü.

S-400 Hava Savunma Sistemi

Öte yandan, İsrailli savunma ve güvenlik analisti Seth Frantzman, konuya ilişkin dikkat çekici bir yorumda bulundu. 

İsrail’in, daha önce Suriye’de İran’ı baskılamak için başvurduğu “Savaşlar Arası Kampanya (Campaign Between the Wars)” konseptinden, “Savaşların Ortasında Kampanya (Campaign Amid the Wars)” konseptine geçiş yaptığını duyurdu ve bu defa hedefin, “Türkiye’nin Suriye’ye yerleşmesini engellemek” olduğunu öne sürdü. 

Frantzman özetle; İsrail’in Suriye’de, İran’ın Irak’ta kurduğu etki alanına benzer şekilde kendi nüfuz bölgesini oluşturmaya çalıştığını dile getirdi. 

Peki, bu ne anlama geliyor?

İSRAİL ORDUSUNDA STRATEJİ DEĞİŞİKLİĞİ

İsrail uzun süredir, Suriye’de İran’ın askerî olarak kalıcı hâle gelmesini engellemek amacıyla, büyük çaplı bir savaşa girmeyi öngörmeyen, daha çok gizli ya da sınırlı hava operasyonlarına dayanan bir strateji izliyordu.

Bu strateji, genellikle “Savaşlar Arası Kampanya” olarak adlandırılıyor. Biz bunu kavramsal olarak ‘Savaş Dışı Dönem Stratejisi’ ya da ‘Sessiz Savaş Kampanyası’ olarak adlandırabiliriz. 

İsrail, bu strateji çerçevesinde, savaş ile barış arasında kalan gri dönemde, riskli gördüğü unsurları hedef alarak, sözde ‘daha büyük çatışmaları engellemeyi’ amaçlıyordu.

Ancak son gelişmelerle birlikte bu strateji değişiyor gibi görünüyor.

Frantzman bir bakıma, İsrail’in doğrudan çatışmalar ve sıcak savaş atmosferinin ortasında, özellikle Türkiye’nin Suriye’de askerî varlık kurma çabalarına karşı, bazı analistler tarafından “Savaş Ortasında Kampanya” şeklinde adlandırılan yeni bir konsepte geçiş yaptığını öne sürüyor. Biz bunu, ‘Aktif Çatışma Dönemi Operasyonları’ olarak da nitelendirebiliriz.

Frantzman’a göre, “Bu yeni yaklaşımın amacı, Türkiye’ye açık bir şekilde, ‘Suriye’de askerî üs kurmana izin vermeyeceğiz’ mesajı vermek.”

Fakat o da bu konseptin işe yarar veya sürdürülebilir olup olmadığı konusunda şüpheci.

T-4 HAVA ÜSSÜ HAKKINDA BİLİNENLER

‘Suriye’nin en büyük hava üssü’ olarak bilinen Tiyas, diğer adıyla T-4 Hava Üssü, Suriye Hava Kuvvetleri’ne ait eski bir askerî üs olup, Humus vilayetinde, Tiyas’ın kuzeyinde ve antik Palmira kentinin batısında yer almakta.

1970’li ve 80’li yıllarda Sovyetler Birliği‘nin bu üssü, donanma uçaklarını konuşlandırmak üzere kullandığı bilinmekte.

Reuters’a göre İsrail, Suriye İç Savaşı süresince Suriye ordusu ve İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü tarafından aktif olarak kullanılan üsse ilk saldırısını 10 Şubat 2018’de gerçekleştirdi ve saldırı sonucunda üssün ana gözlem kulesi yok edildi. 

Bu tarihten sonra pek çok kez hedef alınan üs, Baas rejiminin 2024 yılı Aralık ayında devrilmesiyle birlikte, ABD destekli Suriye Özgür Ordusu güçlerinin kontrolüne geçti.

Son olarak 2 Nisan’da, Türkiye’nin üssün kontrolünü ele geçirmek üzere harekete geçtiği ve bölgeye hava savunma sistemleri konuşlandırmaya hazırlandığı iddia edildi.

Related Posts

Siber saldırılar, sabotajlar, hava bombardımanları… İşte dünyanın gündemindeki Natanz Nükleer Santrali

İsrail’in İran’a saldırıları devam ederken, hedeflerden biri olan Natanz Nükleer Santrali gündeme oturdu. Tüm dünya santralde bir sızıntı olup olmadığına odaklanırken Atom Enerjisi Kurulu kirlilik tespit ettiğini açıkladı. İran’ın uranyum zenginleştirme programını yürüttüğü tesisin yer üstünde kalan kısmının İsrail füzelerinin hedefi olduğu belirtildi. Ancak İran 2021’den bu yana uranyum zenginleştirme ünitelerini yeraltına inşa etmeye başladığı biliniyor. Batılı uzmanlar saldırıda yeraltındaki tesisin hasar görüp görmediğinin ise henüz bilinmediğini ifade efiyor. İşte tüm dünyanın merak ettiği Natanz Nükleer Tesisi’nin tarihi…

Trump, Macron’un açıklamalarını yalanladı

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un kendisinin Kanada’daki zirveden “İsrail ile İran arasında bir ateşkes üzerinde çalışmak için erkenden ayrıldığı” yönündeki ifadelerine tepki gösterdi.

Kırmızı ışıkta duramayan İETT, önündeki otobüse çarptı

Üsküdar’da kırmızı ışıkta duramayan İETT otobüsü, ışıkta duran başka bir İETT otobüsüne çarptı.

İsrailliler şaşkın

İsrail halkı, her gece Demir Kubbe’yi geçip kentlerine düşen İran füzelerinin şokunu yaşıyor.

İsrail’den TRT çalışanlarına oteline baskın

İsrail’de Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir’in İsrail polisi ve istihbaratına yabancı televizyonların canlı yayınlarını engellemesi talimatının ardından polis Hayfa’da TRT Arapça’nın da aralarında yer aldığı televizyon ekiplerinin …

Trump: İran kaybediyor geç olmadan masaya oturmalı

Kanada’nın Alberta bölgesinde dzüenlenen ABD Başkanı Donald Trump, İsrail-İran çatışmasına dair açıklamalarda bulundu. Zirvenin ilk günüde Kanada Başbakanı Mark Carney ile bir araya gelen Trump, “İran konuşmak istiyor ama bunu daha önce yapmalıydılar …